top of page

EĞİTİM VE BİLGİ

M. ALİ KAYA



İLİM NEDİR?

İlim, hakikate ve gerçeğe uygun kesin hükümdür. Eşyanın hakikatinin bilgisidir. Nasılsa öyle bilmektir. (Firuzabadî, Kâmusu’l-Muhît, 4:410.)


Peygamberimiz (asm) “Ya Rab! Bana eşyanın hakikatini bildir.” (Hadimi, Berika, 2, 33; Aliyyu’l-Kari, Mirkat, 8: 3453.) şeklinde dua etmiştir.



**

EĞİTİMİN AMACI

1. Okumayı

2. Doğru düşünmeyi

3. Doğru konuşmayı

4. Doğru davranmayı

5. Araştırmayı ve yazmayı

6. Yaratılış amacını öğrenerek eşyanın hakikatine vakıf olmayı v uygun eşyayı kullanmayı

7. İnsanlara faydalı olmayı ve hizmet etmeyi öğrenmektir.


**


Bilgi ikiye ayrılır:

Hayatı kolaylaştıran bilgi ve hayata anlam katan bilgi.


Bilginler de ikiye ayrılır:

Basit şeyleri karmaşık hale getirenler, karmaşık şeyleri basit hale getirip öğretenler.


**

“İNŞALLAH” diyen kişi “İrade-i Cüz’iyesini” yapma yönünde kullanmalıdır.

Allah rızasını arayan çok daha gayretli olmalıdır. İradesini kullanmayan Allah’ın iradesini celbedemez.


“ESTAĞFİRULLAH” diyen kimse günahtan kaçmaya azmetmelidir.

Günahtan kaçma azmi olmayanın tövbesi makbul olmaz.


**

EĞİTİM = TERBİYE + TAHSİL + İLİM VE İRFAN...


Peygamberimiz (asm) “Beşikten mezara kadar ilim öğrenin!” buyurmuşlardır.


Eğitim herkes için her zaman gereklidir. Ancak öncelikli olarak çocukların eğitimi esastır. Zira onları hayata hazırlamak ancak eğitimle olur.


İnsan eğitilebilen bir varlıktır. Duyguları, becerileri ve alışkanlıkları eğitimle gelişir. İnsan büyüdükçe kendi kendisini eğitebilir. Bu sebeple mektepler, okullar ve kurslar çocuklar ve gençler içindir.


Eğitim ve terbiye kabiliyetlerin geliştirilmesi içindir. Doğuştan / fıtrî kabiliyeti olmayanlara kabiliyeti olmayan hususlarda verilen eğitim onun gelişimini sağlamaz ve faydası olmaz.


Terbiye, “Rab” kelimesinden türemiştir. Rab, yaratma, rızık verme ve terbiye etme fiillerini gerektirir. Bu sebeple “Allah âlemlerin rabbidir.” (Fatiha, 1:1.) Tüm varlıkları yaratan rızkını veren ve terbiye eden Odur.


İmam-ı Azam eğitim için “İnsan şahsiyetini yapan ve yıkan şeylerin bilinmesidir” demiştir. Bu da ancak tedricî, yani, yavaş yavaş ve zamanla olur. Bu sebeple eğitim tedricî gelişimdir.


Din insanı menfî şeylerden etkilenmeyecek şekilde geliştirir. Yani bilgili kişi başkalarından etkilenmez, etkiler. Din insanı menfi şeylerden etkilenmez hale getirecek şekilde eğitir.

Bilen aldanmaz ve aldatmaz, yanılmaz ve yanıltmaz.

Eğitimin amacı “etkilenmeyen insan” haline getirmektir.


EĞİTİM KARŞILIKLI ETKİLEŞİMDİR


Herkes herkesi her zaman etkiler.


Eğitimin üç boyutu vardır:

1. Genişlik boyutu: Herkes herkesi her zaman etkiler. Bu toplum boyutudur.

2. Derinlik boyutu: Bu akıl, zihin ve şuur boyutudur. Bilme, kavrama, anlama ve yeni bilgiler üretme bu boyutta gerçekleşir.

3. Düzlük boyutu: Bu da terbiye ve ahlak ilmidir. Bu da ahlaki gelişimi ve davranışların iyi yönde gelişimini netice verir. Sanat ve meslekte ustalaşmak da bu boyutta gerçekleşir.

Eğitim hem gayedir, amaçtır hem de vâsıta ve araçtır. İnsanı geliştirdiği için gaye, gelişimin metotlarını belirlediği için de vasıtadır.


Aritotales der ki:

“Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. İmanlı ve vicdanlı olmadan bilgi sahibi olmak tehlikelidir.”


Eğitimin Çeşitleri:

1. İman Eğitimi

2. İbadet Eğitimi

3. Ahlak Eğitimi

4. Meslek ve Teknik Eğitim

5. Sosyolojik Değerler Eğitimi

6. Siyasi Eğitim

a. Haklar

b. Hukuk

c. İdarecilik Siyaseti

d. Seçimlere Katılım

7. Örgüt Eğitimi

a. Çeşitli meslekî ve siyasi örgütlere üye olmak

b. Sorumluluk almak ve yönetime katılmak

c. Sosyal faaliyetlere katılmak, yürütmek ve yönetmek


Demokratik toplum örgütlü toplumdur. Bir insan ne kadar örgüte üye olursa o derece sosyal ve faal, demokrat bir insan sayılır.


**


“Önce doğruları öğreniniz, doğru bilinirse doğrunun sahibi, hakikat bilinirse ehl-i hakikat de bilinir.” (Hz. Ali / Fârâbî / Gazalî)

Kommentare


bottom of page